23 Mayıs 2016 Pazartesi

ERKEKLER AĞLAMAZMIŞ, YA SİZCE''!!!!!!



 Yusuf Hayaloğlu'na ait çok güzel bir yazı.. Paylaşayım sizlerle..
Fare görünce bağıran?
 ''Bu ara sinirlerim zayıf'' deyip habire ağlayan?
Oysa onlar da kadınlarla aynı duygulara sahip olarak geliyorlar dünyaya.
 Lakin daha ilk gün ayaklarina mavi patik giydirmek suretiyle ''Ağır ol bakalım!'' diyoruz.
 ''Ne alákasi var mavi patikle?'' demeyin. Mavi soğuk ve ciddi bir renktir. Kime isterseniz sorun.
Ve katiyen tesadüf değildir o patiklerin rengi.
Düşünülmüş, taşınılmış, seçilmistir.
 Ayağa giydirildiği anda kulağa şunlar fısıldanmış demektir:
 Sen erkeksin. Erkek olmanın gerekleri vardır. Ömrünün sonuna kadar bunları yerine getirmekle yükümlüsün.
Ömrünün süresi ise çatlama kat sayına bağlı.
 İçine ata ata ne kadar yaşayabilirsen artık. Bize sorarsan pek uzun süreceği kanaatinde değiliz.
 Dikkat edeceğin husus, en dramatik hallerde bile mavi patikli olduğunu unutmamandır.
 Misal,
 Aşık oldun.
 Sakin belli etme. Bırak karşındaki yansın tutuşsun. Sen ağır ol.
 Molla desinler yeter ki aşık demesinler.
 Misal,
 Sevgilinden ayrıldın.
 Sakin ağlayıp sızlama. Yine bırak karşındaki yıkılıp sürünsün.
 Gözyaşı dediğin kadın kısmına yakışır.
 Zaten senin gözyaşı bezlerin mavi patik operasyonuyla alınmış bulunuyor.
 Misal,
 Eve hırsız girdi.
 Karınla yataktasınız. Tıkııtı duydunuz ya da hırsızla burun buruna geldiniz.
 Kim boğuşacak adamla? Bak bakalım karının ayaklarına!
 Ne renk patikleri? Pembe. Ya hırsızınkiyle seninki? Mavi.
 Kural,
 Mavililer boğuşacak.
 Pembeliler bağıracak.
 Herkes görevini bilsin. Ta doğumhanede yapıldı bu iş bölümü. 
 Misal,
 Eşinle kavga ettin.
 Ne yapacaksın? Hiç. İşine gidip hiçbir şey olmamış gibi çalısacaksın.
 ''Ay İsmail sinirim çok bozuk, benimki sabah sabah anneme laf etti'' diyemezsin.
 Karın o esnada telefonun başında, bir sigara ve bir kahve eşliğinde arkadaslarına seni çekiştiriyor olabilir. Olsun. Onun mazereti var, patikleri pembe.
 Misal,
 Evde aniden bir böcek peydahlandı.
 Kim gidecek üstüne? Tabii ki sen. Zira karının gitmesi hiçbir ise yaramaz.
 Böcek renk körü mü? Maviyle pembeyi ayıramaz mı?
 Ve sorarım sana, hangi böcek pembeden korkar?
 Tam tersine aşka gelip karının üzerine tırmanmaya bile kalkışabilir.
 Ama mavi... Bırrrrr.
 Misal,
 Savaşa gidilecek.
 Kim gidecek? Tabii ki Mehmetçik.
 Sen hiç ''Vatan sagolsun'' diye bağıran Ayşecik gördün mü?
 Benim bildiğim Ayşecik kameranın karşısında
 ''Size baba diyebilir miyim amca?'' diyordu ve hatırladığım kadarıyla omuzunda tüfek falan da yoktu.
Diyeceğim ;
Mavi patikli olmak zor zanaat.''Erkekler ağlamaz.''
 Yukarıdaki yazı YUSUF HAYALOĞLU'na aittir. 
Ya sizce gerçekten erkekler ağlamaz mı? Oysa kadından daha çok duygulandırır erkeğin ağlaması insanı.. Kadın, erkek değil insan olan ağlar. Ne güzeldir gözden yaş akması... Duygularını belli etmek. Allah gülerken ağlayanlardan olalım. Gülerken sevinçten ağlayasak her zaman keşke.. 

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? 

Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? 

Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? 

Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? 

Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? 

Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Victor Hugo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için çok teşekkür ederim.