7 Mayıs 2018 Pazartesi

BİR KÖPEĞİN DOSTLUĞU...ÇİKO...

Dost deyince aklımıza sadece insan gelir ya.. Değilmiş meğer.. Feyza'ya küçük bir köpek hediye eden dayısı bilmezdi ki aralarında böyle bir dostluk oluşacağını.. 6 sene dile kolay, onunla birlikte yatıp kalkıp candan öte dost olacaklarını...


İşte bu dostun adı ÇİKO'ydu. Aniden bir hastalık geçirerek beklemediğimiz  bir zamanda 5 Mayıs 2018 tarihinde yani dün öldü. Bir köpeğe taziyeye gidilir mi dersiniz belki.. Bir insan ölümü  kadar kalabalıktı taziyeye gelenler.. Çiko'nun ölümüne mi üzülmüştük. Yoksa ona sımsıkı bağlanan Feyza ve Levent'in acısına mı bilemedim. Ama gördüm ki bir köpeğin dostluğu insan kadar  önemliymiş. Yılmaz Güney söylemiş bu sözü ilk duydum. "Bir köpeğin dostluğu, bir insanın köpekliğinden iyidir" demiş. Ama bence köpeklere biraz haksızlık etmiş.. Kötü insanlara köpek denilerek bu asil yaratıklara haksızlık edilmiş yıllarca... 

Köpekler öyle bir varlıklardır ki.. İnsan gibi değildirler. Mesela eve kilitlesen insanı, gelince surat asar, oysa köpek öyle mi... Eve kilitlesen bile kapıyı açınca kuyruğunu sallayarak size sevinçle koşar. 


Çiko' da "insan ruhu mu geçmiş acaba" diye  bizi düşündüren bir köpekti. Bizde çok  sevmiştik  onu, en az sahibi kadar. 

Dudağının ucuna konan kuşu yemeyecek kadar asil, söz dinleyecek kadar insan, kalıbı ve duruşuyla tam bir baba köpekti.. Feyza ve Levent'in acılarını tazelemek istemezdim ama duygularım zorladı bu yazıyı yazdım..  

Onların yaşadığı duyguları aslında evcil hayvan besleyemeyenler anlayamazlar. "Aaaa köpeğin mi öldü, bende birşey oldu zannettim" diye söylerler. Bilmezler ki kaybedilen bir can, bir yoldaştır. 

Herşeyin olduğu gibi ÇİKO'nun da ömrü bu kadarmış. Küçücüktü aramıza katıldığında. O vakitler bilemezdik bu kadar bağlanılacağını...  İki minik köpekti onlar. İfot ve Çiko.. 6 senedir hayatına girdiler bu ailenin. Biz bile etkilendik. Ne diyeceğimizi bilemedik.. Herşeyin bir hayrı vardır diye biz birşeyler dedik ama.... 

Belki de Çiko da biryerlerden sahiplerine şöyle diyordur;

Beni çok özlediğinizi yukarılardan görüyorum.
Yokluğumdan duyduğunuz acıyı hissediyorum.
Evin içinde,tüylerim her yerde,
Kokum, o evde biliyorum.
Benim ölümümü yok oluşum diye düşünmeyin,
Ben sevgini verebildiğin her yerde,
Herşeyde olabilmek için,
Bedenimi değiştirdim sadece.
Etrafınıza bak,
Sevgi ile bak, beni göreceksin.
Şu anda okuduğun bu satırlardayım.
Size bakıyorum gülümseyerek,
Kuyruğumu sallıyorum sevincimden,
Ben baktığın her yerdeyim.,
Ben sevdiğin her şeydeyim.
Ayak ucunda yatışımı özlediğinde,
Yine ordayım.
Bir çocuğun saçlarını okşa,
Tüylerimi okşadığında hissettiğin huzuru bulacaksınız.
Bana sarılmak istediğinizde,
Sarıl sevdiklerine, beni hissedeceksiniz.
Islak burnumu,kara gözlerimi,
Gülümseyen,sevgi dolu bakışlarımı,
Bir bebeğin yüzünde de bulacaksın,
Ben beni yaşattığınız her yerde,
Sizinle olmaktan mutlu oldum.
Beni doyurdunuz,okşadınız, sevdiniz hepiniz.
Aranızda sevindim,koşturdum oynadım.
Çişimi olmadık yerlere yaptım.
Bir bebek kalmak istedim, beni sevmeniz için.
Hiç büyümedim, hep sevilecek kadar küçük kaldım.
Ama vakit geldi aranızdan ayrılmak zorundaydım.
Ben de sizleri çok sevdim, çok sevdim..
Üzgünüm ölmek zorundaydım.





Not. Şiir Selma Güneş'e aittir. Köpeğini kaybeden bir kişinin köpeğinin duygularını kaleme alışı.. Tam da bizim duygularımızdı, paylaştım.