5 Ağustos 2023 Cumartesi

ANNEM'E VEDA


Herkesin annesi özeldir belki. 

Ama benim annem gerçekten çok özel biriydi. 

Kimseyi kırmayan, naif, verici ve bonkör.

İyi ki annem gibi bir kişinin evladıymışım. 


22 Temmuz 2023,  gece 12.30 suları. 

Annem yatağından aradı ve nefes alamadığını söyledi. Hiç istemediği hastaneye bir kez daha götürmek istedik. Kendi ayağıyla sedyeye bindi, başörtüsünü örttü, çoraplarını bile kendi giyerek. Her zamanki gibi tertipli ve düzenli. 

Tekrar döneceğini umut ederek.....

Birlikte geçirdiğimiz son 1 saat içinde şuurunu hiç kaybetmeden, her zaman ki olgunluğu ile nefes almak için çırpınırken bile, o kelimeyi söyledi.

"Galiba sona geldim, sizleri de uykusuz bıraktım"

Yine herzaman ki naifliği, karşı tarafı düşünen tavrıyla birden fenalaştı ve o anda bize göre öldü. Ama doktorların yoğun bakım ünitesindeki 4 günlük mücadelesiyle hayata tutunamadı. Yoğun bakım ziyaretlerimizde onun bizleri hissettiği hissini hiç kaybetmedim. Ve o son günden, bir gün önce,  o anlamlı gözleriyle, ağlayarak belki de ablama veda etti ve  bana da öyle bir derin baktı ki. Belki o son bakıştı, belki boş bakış. Ama o güzel gözleri sanki bizi gördü. Yeşile çalan buğulu bir renk alan o güzel gözleri. 

Hastaneden gelen telefonlara pır pır eden yüreğim, 27 Temmuz 2023 Saat 13.00'de o acı haberi aldı. Annemi kaybetmiştik.

Çorlu da doğan annem, kaderin yönlendirmesiyle, Çorlu Devlet Hastanesinde gözlerini hayata yumdu. 

Çorlu'da doğdu, Çorlu'da öldü. Kırk yıl düşünsem, böyle bir yerde ölebileceği aklıma gelmezdi.  İstanbul'da bir sürü hastaneleri, yoğun bakımları gezen annem, doğduğu topraklarda canını teslim etti. 

O kadar güzel bir akışla, Küçükyalı Mezarlığında ebedi istirahatgahında yerini aldı.

Annem çok özel bir kadındı. O gitti. Ama her bir hücremizde onun varlığını hissediyorum. 

Annemi yıkadık, pakladık. İçinde hayal ederken bile ağladığımız tabutuna koyduk. Eşinin yanına bir tohum eker gibi, toprağa bıraktık. 

Orada yattığına inanamayarak, hastanede, teyzemlerde veya odasında gibi hayal ettik. 

Anneler vefat edebilir ama ölmezmiş derler. Nasıl bir duygu, nasıl bir kabulleniş bilemiyorum. 

Annelerin enerjisi, hücrelerindeki hisleri  evlatlarına geçermiş.

Gerçekten de her kalp atışımda, her düşüncemin başlangıcında, her gözümü kapatışımda sanki annemi hissediyorum. 

Anneler ölmezmiş, onların vücudundaki şifreleri, enerjileri farkında olmadan evlatlarına geçermiş. 

Aslında artık bizler çocuk olduğumuzu unutup, belki şimdi gerçek anlamda büyüdük. Artık evlatlarımız bize bir şey olacak diye korkmaya başladılar. 

Her gün açılan telefonlar, her gün anlatılan dertler,  tasalar, telefon çalınca " Aaa annem arıyor" diye sevinçle açışlar,  annemin sevdiği şeyi almalar, sadece ona gitmek için sabah erkenden gidip, onu görüp dönmeler her şey bitti.

Anneme gidiş gailem, annem yanımda olsun bana birşey olmaz demeler hepsini toprağa gömdük. İnanamadık ama annem su gibi kayıp gitti. 

Yoğun bakım dönemlerimizde bile hastane odasında ki o yoğun sohbetlerimiz, güzel komik videolarımız,  onun olgunluğu, annemsiz yaşayacağımız günlerimizin bilinmezliğiyle gözyaşlarımızla sadece onu şimdiden çoook ama çoook  özleyişimiz.

Çocuklarımı büyütürken yanımda olduğun,  her işini bırakıp yanıma koştuğun, bizi güzel yetiştirdiğin, kardeş bağları, aile bağlarını yüreklerimize işlediğin, az parayla da olsa nasıl zengin yaşamayı bize öğrettiğin için sana minnettarım anne. 

Biz senden razıyız, inşallah sen de bizlerden razısındır. 

Sadece ona şu an söyleyemediklerimizin dışa vurumu belki de bu yazım.

Annem canımın içi. 

Hiçbir zaman yoran bir yaşlı değil, her zaman sohbeti dinlenen, olgun bir kişiydin sen.

Babamın da ölümünden sonra yazdığım yazı da,  onun edebi sözleriyle, şakaları ile yazımı tamamlamıştım. 

Sen edebi konuşmaları sevmeyen, fazla vıcık vıcık, mucuk mucuk olmayan ama evlatlarını çok seven, ne olgun biriydin annem. 

her arayanın "Az lokmasını yemedik" demeleri gönül zenginliğini, 

her arayanın " Ne olgun ve akıllı bir kadındı" demeleri senin yüce gönüllüğünü,

her arayanın " O şimdi cennetlik " demeleri de herkes de ne güzel bir iz bıraktığının delilidir.

Mekanın cennet olsun, gül yüzlüm, Gülten'im.

Mekanın gül bahçeleriyle dolsun, annem, Gülten'im.

Ne desem bilemediğim, yeri doldurulamayacak Gülten'im.

İlk nefesim,

İlk  kucağım,

İlk omuzum,

İlk aşkım,

Dertdaşım,

İlk hissim,

İlk bilgim,

Bağlandığım tek değer,

İlk kitabım,

İyikim.


İlkler sonsuzdur Anne.

Sen paha biçilmez,

Sen ÖLÜMSÜZSÜN

Hayattan önce de, hayattan sonra da


Birgün, biryerlerde  kavuşmak üzere.... 

Bizi bekle....

Kızın Serpil