29 Eylül 2015 Salı

BU RESMİN BAŞLIĞI SİZCE NE OLMALI?


Bu resim insan hayatının çok özel bir özeti bence. Ünlü Yoga uzmanı Mert Güler'in bugün sayfama düşen bu resmiyle size bu yazıyı yazma ihtiyacını hissettim. Resim konmuş ve altında "Bu resmin başlığı ne olmalı?" yazıyordu.

Birden resim beni çok duygulandırdı. Gerçekten de bu dünyada iki varlığa bakım evi açılır. Biri yaşlılar, biri çocuklar.. Haa bu arada hayvanlarımızı da unutmamalı. Onlarda bakıma muhtaçtır ama. Aynı şekilde yaratılmış, aynı yollardan geçmiş iki varlıktan bahsedince hayvanlarımızı bu kategorinin şimdilik dışında tutuyoruz.

Gerçekten de bu resmin başlığı ne olmalı? Yürütecin insan hayatındaki önemi mi? Yoksa hayatımızın ilk ve sonu olarak değerlendireceğimiz ömür yolunda başlangıç ve bitişteki sonun önemi mi?

Yaşam ya da hayat aslında dönüşümle sonuçlanan biyolojik bir olaydır. Bizler hayata ilk adımımızı emekleyerek başlarken, yaşamdan da emekli olarak ayrılıyoruz. Yani bu kelime de sanki bilinerek seçilmiş, Küçükken merdivenleri tutuna tutuna, küçük adımlarla çıkmayı denerken, yaşlanınca da yine o merdivenlerden tutuna tutuna, küçük adımlarla ineriz. Sesimiz yaşlanınca incelir. Yaşlanınca tıpkı bebek gibi huysuzlaşırız. Demek ki ömür bir dönüşümle devam eden hoş bir yolculuktur. 

Bebek çok sevilir, yaşlı da öyle.. Her çocuk sevilmez, her yaşlı da öyle.. 7'sinde neyse, 70'inde de böyleydi denir. Önemi olan dönüşüm dediğimiz yaşam denen yolun en güzeli ile bitirmektir. Yani tatlı başlayan bebekliğimizi, tatlı bir yaşlılıkla sonlandırmaktır. 

Hani çok hoş bir fıkra vardır.. Kendini bebek gibi hisseden adamın fıkrası... 

"Huzurevinin bahçesinde oturan iki tonton ihtiyar bankta oturmuş laflıyorlarmış,

- Ahhh Ahhh!!Yaş oldu 73,,, Elim ayağım tutmuyor, her tarafım ağrıyor, Benle aynı yaşta değil misin sen.. Sen neler hissediyorsun?

- Yeni doğmuş bebek gibi... 

- Aaaa? Nasıl yani?

- Kafada saç yok, ağızda diş yok.. Şeyy galiba az önce de altıma yaptım.

İşte yüzümüzde hoş tebesssüm uyandıran belki de hayata tutunmanın önemini anlatan bu  resim ve bu fıkra aslında yaşamımızın dönüşümüdür. 

Bebek olarak başladığımız yaşamımızın, bebeğe dönerek son buluşudur.