Türk
toplumu olarak müzelere ne kadar düşkünsünüz bilemem ama, yeni çıkan bir uygulamanın sanat ve tarihe önem verenlere faydası çok. Müzekart’dan
bahsediyorum. Tarihe olan yolculuğunuza 30 TL bir ücretle başlıyorsunuz. Hatta sadece müze değil, Turizm Bakanlığına
bağlı tüm ören yerlerine de girebiliyorsunuz. Müze nedir, bize ne kazandırır bu
konu ile ilgili kısa bir tanıtım yaptıktan sonra, bu yıl ki tatilimizde
yanımızda bulunan müzekart ile nasıl zevkli geziler yaptık onları da
anlatacağım sizlere..
Müze
sanat
ve bilim
eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka
gösterilmek için sergilendiği yer veya yapılardır.
Müzeler, toplumların bilim ve sanat ürünleri ile
yer altı ve yer üstü zenginliklerini sergilemek, tarihin eski dönemlerinde
yaşamış toplumları bilim ve sanat açısından inceleyerek, hem günümüzü hem de
geleceği aydınlatmak, bireylerin geçmişi daha iyi tanımalarına olanak sağlamak
amacıyla oluşturulmuş kurumlardır.
Bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığının yapmış
olduğu bir uygulama yani Türk toplumunun müzelere gidişini daha da cazip hale
getirmek için yaptığı Müzekart uygulaması çok hoşuma gitti.
İstanbul’da bir ara çıkartırım diye ertelediğim
müze kartıyla, Pamukkale travertenlerine
girmek için geldiğim müze gişesinde tanıştım. Görevli travertenlere girmek için ücret talep etti. Çok pahalanmış diye şikayetlenirken isterseniz
kimliğinizi verin size hemen bir müze kart verelim dedi. O da 30 ytl imiş. Biz
zaten müze ve ören yerlerini gezmeye çok seven biri olarak hemen kabul ettik.
İşte 5 dakika içinde resimli, kişiye özel müze kartımız elimizde... Pamukkale’yi bu sene çok güzelleştirmişler
diye de küçük bir anekdotu da size aktarmadan geçemeyeceğim. Bu mekanı çok beğendiğimiz için, 30 milyon
verdiğimiz kartla istediğimiz kadar, sınırsız ziyaret ettik. Aynı gün orada
bulunan bir başka ören yerine gittik, yine bir başka müzeyi daha ziyaret ettik..
Dolayısıyla Müze kart bizi daha da bir müze bağımlısı yaptı ve tarihe
yolculuğumuz başladı. Yol boyunca gittiğimiz tüm antik kentlere de ücretsiz
girdik. Müzekartı göster, hoooop tarihin
içine geç... Yani gezdiğiniz yerler,
kendiliğinden amorti etti verdiğiniz parayı...
Kısaca bu güzel uygulamayı herkese
tavsiye ediyorum. T.C. Kültür ve Turizm
Bakanlığı, Türkiye Seyahat
Acentaları Birliği (TÜRSAB)
işbirliğiyle, Türk halkını müzelerle buluşturmak amacıyla “Müzekart” projesini hayata geçirdi. “Müzekart” ile 7’den 70’e herkes
Türkiye’deki 300’ü aşkın müze ve ören yerini bir yıl boyunca dilediği kadar
gezebilecek.
Türk insanın sahip
olduğu kültürel değerlere sahip çıkması ve kültürel zenginliklerimizi gelecek
nesillere aktarmamız açısından müzelerimizin çok önemli işlevi vardır ve müze gezmenin tarihi yaşamak adına herkesin
katılması gereken bir kültürel aktivitedir..
İlk uygarlıklardan
Osmanlı İmparatorluğu’na kadar asırlar boyunca birçok uygarlığın beşiği olan
Anadolu’nun ev sahipliği yaptığı kültürlerin eserlerine, dünyaca ünlü tarih
hazinelerine ve zenginliklerine Müzekart
ile tekrar tekrar yolculuk yapılabiliyor.
En azından bu kart var diye elinizde kendinizi
zorlayabiliyorsunuz. Bizler devamlı
bahane bulan bir millet olduğumuz için, artık bahane de bulmadan hiç olmazsa
kartın süresi kadar gezmeye başlayabilirsiniz.
Müzelerimizin görevlerinden biri kültürel varlıkları korumak ise, diğeri
eğitimdir. Polonya’daki bir müzenin önündeki şu yazı müzenin önemini çok güzel açıklıyor. “Geçmiş, gelecek içindir”
Geçmişimize sahip olmak için, müzekartla tarihe yolculuğa ne dersiniz. Almak ta kolayç www.muzekart.com sayfasından kendinize müzekart çıkartabiliyorsunuz. Ya da en kolay alabileceğiniz yerlerin adreslerini alarak kimliğinizle beraber giderek 5 dakika da sahip olabiliyorsunuz. Hadi bu yazıdan sonra hep birlikte bir atak yapalım geçmişimizi tanıyalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için çok teşekkür ederim.