2 Nisan 2019 Salı

COĞRAFYA KADERDİR


İbni Haldun'un  
"Coğrafya Kaderdir"cümlesini ilk duyduğumda, işte dedim, bu hafta ki bloğumun konusu bu olmalı.  

Çok sevdiğim arkadaşımın kızı Gözde'ciğimin  konudan bahsetmesi, Coğrafya Kaderdir cümlesini araştırmasıyla harika bir tespit diye heyecanlandım ve biraz gecikmeli de olsa kaleme aldım.

Coğrafya gerçekten de kader midir dersek evet kadermiş. Google biliyorsunuz ki arama motoru ve bizim elimiz kolumuz. 
Google arama motoruna Türkçe  "Emekli İnsanlar" yazdığınızda karşınıza  kuyruk bekleyen yaşlılar, mutsuz insanlar çıkarken..


 İngilizce karşıtı retired people yazdığınızda ise,  karşınıza çıkan görsel coğrafyanın gerçekten de kader olduğunu anlatıyor. 
Çünkü yabancı ülkelerde "Emekli İnsanlar yani retired people" yazıldığında karşınıza gülen ve gezen insan profilleri çıkmaktadır.


Ve o retired people'laaaaar 
bebeklerine  emeklerken de seviniyor,
yaşlıyken emekli olduklarında da seviniyor.

Bizde ise hep üzüntü, hep üzüntü, yine mi keder, ama artık yeter diye bağırıyor emekliler Sezen Aksu şarkısındaki  gibi.. 
Doğana üzülüyor bu dünyaya gelinir mi diye,  emeklisine üzülüyor bu coğrafya da yaşanır mı diye? (Aşağıdaki videoyu da tıklayınız, o şarkı çalar iken, siz emekli emekli yazının devamını okuyunuz)



Oysa emeklilik ne demekti ya!!!.. 

Oooo bana çok uzak...
 Emeklilik mi düşünemiyorum bile dediniz, dediniz...
 Ne oldu,  göz açıp kapayıncaya kadar emeklilik kapıya dayandı..  Sanki hiç çalışmamış gibi olduk. Google'daki gibi mutlu  görünmeyi istesek de hayat gaileleriyle ezildik durduk.

Yani; kısaca emeklilik yeni bir şeye adım atmaktır diye mutlu olmaya çalışıyoruz.  Yeni bir hayat, ikinci bahar, meşgale bulursan da hoş, kendine ayrılan zaman diye avunuyoruz.

Bir de Polyanna hesabı, emekliliği eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz. İnternette geziniyoruz, inşallah birgün... birgün....  bizde öyle olabiliriz belki diye bakıyoruz.

Ama çalışan ile emekliyi karşılaştırıp belki de biz de google görsellerinde değil,  içimizden gülümsüyoruzdur.

Nasıl mı?

EMEKLİ olarak, zamanınızı geniş bir yatakta, rahat koltukda geçirebilirsiniz.
ÇALIŞAN olarak,  zamanının çoğunu sert sandalyede geçirirsiniz.

EMEKLİ olarak, üç öğün bedava yemek yersiniz, ( ne bedavası ya.. kim demiş.. telefon parası, herşey o kadar artıyor ki.. en basiti kahvaltı etmeden işe gidenler... bir sürü kahvaltılık alıyor... ama maksat emekli övmek ya.. bedava diyelim bozmayın işte..)
ÇALIŞAN olarak, tek bir yemek arası vardır, onu da kendisi öder..

EMEKLİ olarak, iyi davranışınızdan dolayı serbest zamanla kendinizi ödüllendirirsiniz...
ÇALIŞAN olarak, iyi davranışınızdan dolayı daha çok işle ödüllendirilirsiniz.


EMEKLİ olarak, kendi kapınızı kendiniz kilitler, istediğiniz gibi girer çıkarsınız.
ÇALIŞAN olarak, bütün kapıları kendiniz açıp kapadığınız gibi bir de güvenlik kartı taşırsınız.


EMEKLİ olarak,  TV seyredebilir ve oyun oynayabilirsiniz.
ÇALIŞAN olarak, TV seyreder veya oyun oynarsanız kovulursunuz.


EMEKLİ olarak, kendi tuvaletiniz vardır.
ÇALIŞAN olarak,   Bir sürü insanla paylaşırsınız


EMEKLİ olarak,  aileniz ve arkadaşlarınız sizi ziyaret edebilir.
ÇALIŞAN olarak, onlarla konuşabilmeniz bile zordur.


EMEKLİ olarak, çalışmadığınız halde maaş gününde paranız gelir. Az da olsa "şükür" deyin.
ÇALIŞAN olarak, işe gitmek için gereken tüm harcamaları kendiniz yapar, üstüne üstlük vergi verirsiniz. İşten anında kovulmakta cabası.


SİZCE.... HANGİSİ DAHA İYİ GÖZÜKÜYOR?
Birde bunları okurken gülen yüzünüzü resimleyip, google koyarsanız, işte bizim de gülen emeklimiz olur. 

Biraz da pozitif düşünelim.

Hepimiz iyi şartlarda, sağlıklı bir emeklilik hayatıyla sonlanmayı isterdik.
 Ama Coğrafi kader engelledi işte. Kaderden kaçınılmaz. Yoksa devlet büyüklerim yapardı belkim.

Geçen yıllar yerine, gelecek yıllar için umudumuzu kaybetmeden,
 önce kendimiz, sonra da başkaları için yapılacak güzelliklerle dolu bir emekli yılları diliyorum herkese.
UNUTMAYIN; İNSANIN SADECE BİR YERLERDE ÇALIŞARAK BİLFİİL ÜRETMESİ DEĞİLDİR ÖNEMLİ OLAN,

ÖNEMLİ OLAN HER KOŞUL VE ORTAMDA ÜRETEBİLMEKTİR.

Bu coğrafi kaderde de iyi emeklilikler ve bol üretimli günler dilerim.

9 yorum:

  1. İnşallah birgün gülen yüzler olur. Teşeklürler yorumunız için

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir konuya değinmişsin canım. Sen, ben iyi bir emeklilik geçiriyor olmamız yeterli değil. Genel olarak emekli insanların mutlu olması lazım. Çünkü, çalışmış didinmiş çok şükür ömrü de yetmiş emekliliğe hak kazanmış bir insan bu günlerini huzurla geçirmeli. Ama huzur dediğimiz şey kahvehanede veya televizyon başında pineklemek olmamalı. Hobi çok önemli. Hele ki İstanbul'da yaşayan insanlar çok şanslı. Tarih, sanat müzeleri, kurslar, resim galerileri, tiyatro ve sinema etkinlikleri müthiş. Bir çoğu da devletin veya belediyelerin katkılarıyla bedava. İki satır yazayım dedim ama çok uzadı. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim harika yorumunuz için. Biz emekli blogcularda yorum yazılınca daha mmumu oluyoruz. Kendimce de uğraşım bu.,

      Sil
  3. İbni Haldun'un yüzde bir milyon hak verdiğim ve doğruluğuna inandığım cümlesidir "Coğrafya kaderdir."
    Sizin ele aldığınız örnekte de bu durum net şekilde gözüküyor ama bu söz her durum için doğrudur maalesef :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende ilk bu sözü duyduğumda emeklilerin durumuna cuk oturdu diye düşündüm. Dediğiniz doğru her durumda geçerli. Teşekkürler yorumunuz için

      Sil
  4. Çok güzel yakalanmış bir perspektif, çok iyiydi. Gerçi bizde emekli deyince emekli insanlar akla gelmiyor, emekli kuyruğu geliyor:))

    YanıtlaSil

Yorumunuz için çok teşekkür ederim.